“…Izdırap karşılığında kazanılan şeylerle kıyaslandığında, şu andaki mutluluk çok sefil kalır. Ve tabii ki istikrar, istikrarsızlık kadar gösterişli değildir. Mutlulukta, şanssızlığa karşı verilen mücadelenin ihtişamlarından hiçbiri yoktur. Günahla mücadelenin, veya ihtiras ya da şüphe nedeniyle ölümüne alt üst oluşların görkemini bulamazsınız mutlulukta. Mutluluğun yüce bir yanı yoktur.”
Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
Hayat her zaman toz pembe ve mutluluk dolu yaşanmıyor, böyle olacağını düşünmek çocukça bir davranış olur.
Hayatta yaşadığımız tüm zorluklar bizi olgunlaştırmalıdır, gerek biz kaynaklı, gerek sevdiklerimiz kaynaklı, gerekse de tamamen bizim ve çevremizin dışında gelişen olaylardan kaynaklı, hayat bize çeşitli sürprizler hazırlar ve hiç ummadığımız anda karşımıza çeşitli zorluklar getirebilir.
İşsiz kalabilirsiniz, okulunuzu bitiremeyebilirsiniz, mesela geçmişte yaşadığımız pandemi gibi Dünyanın yaşadığı bir salgın olabilir ve Dünyada yaşayan herkesin hayatı planladığının, hayal ettiğinin çok çok dışında bir duruma gelebilir.
Önemli olan bu zorluklara göğüs germek ve pes etmeden mücadele etmektir. Kazanırsınız, kaybedersiniz ama asla mücadele etmekten vazgeçmemeliyiz, bazen bize değer katan başarmak değil, başarma yolunda geçen süreçtir.
Acı çekmek, sadece bir duygu değil, aynı zamanda büyüme, karakter inşa etme ve nihayetinde bilgeliğe ulaşma aracıdır.
Spor yaparken ve özellikle Bisiklet sürerken en çok öğrendiğim şeylerden birisi de karşıma çıkan zorluklarla mücadele etmek; bazen kaybetmek ve dersler çıkarmak bazen de başarmak ve başarmanın mutluluğunu yaşamak, kendi gelişimi gözlemlemek oldu.
Özellikle tek başınıza çıktığınız uzun turlarda, hiç ummadığınız zorluklarla karşılaşma ihtimaliniz olabilir, eğer bu zorluklarla mücadele etmeyi göze almıyorsanız zaten ya hiç yola çıkmayın ya da en ufak zorlukta otobüse binin ve evinize dönün.
Yoldaki beklenmedik zorluklarla (yokuş, yalnızlık, açlık, susuzluk, yorgunluk, bazen yağmur, bazen deli gibi ters esen rüzgar, olmadık yerde patlayan lastik vb…) mücadele etmek, yalnızca fiziksel dayanıklılığımı değil, aynı zamanda yaşamsal güç ve inancımı artırıyor. Bu yolculuklar, hayattaki diğer zorlukların da aşılabileceğine dair öz-yeterlilik inancımı pekiştirdiğini düşünüyorum. Bu da; zorluklarla mücadele edip hepsini bir bir aştığımızda aslında hayatta karşımıza çıkan zorlukların bir çoğunun zor olmadığını, bunları aşabileceğinize olan inancımızın ve gücümüzün olduğunu keşfetmemizi sağlıyor. Bu benim için bisiklet sürerken keşfedilen bir şey ien sizin için başka bir sporda gerçekleşebilir.
Hayatın toz pembe olmayacağını kabullenmemiz gerekir. Bazı şeyleri elde etmeniz için çeşitli zorluklara katlanmanız gerekir, hiçbir güzel şey gökten önünüze inmez.
Acıyı reddeden Cesur Yeni Dünya’nın aksine, bizler acıyı varoluşsal bir gereklilik olarak görmeliyiz. Çünkü Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünyada da dediği gibi; şu anda kendimizi mutlu sandığımız durumla, ıstırap karşılığında kazanılan mutluluk kıyaslanamaz bile.
Mutluluğun yüce bir yanı yoktur; yücelik mücadelede ve zaferde gizlidir.
Bu yazıyı paylaşarak daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz.